Deyimler-Learn turkish idioms

TRANSCRIPTS

Merhaba! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben çok iyiyim. Bugün bu videoda deyimlerden bahsedeceğiz.

Deyim ne demek? Deyimler günlük hayatta sıklıkla kullandığımız ama gerçek anlamının dışında kullandığımız sözcüklere deniyor. Yani bu sözcükleri gerçek anlamlarından farklı bir anlamda kullanıyoruz.

Öncelikle söyleyeyim, bu video orta seviye ve ileri seviyedeki öğrenciler için. Yani eğer başlangıç seviyesindeyseniz bu video sizin için biraz zor, biraz da gereksiz olabilir. O yüzden kanalımdaki diğer videoları izleyebilirsiniz, eğer başlangıç seviyesindeyseniz.

Yabancı dil öğrenenler genelde deyimleri çok sevmezler, ben de sevmiyorum. Çünkü biriyle yabancı bir dilde konuşurken karşımdaki kişi bir deyim kullandığında kelimelerin hepsinin anlamını bilsem bile genel olarak ne demek istediğini anlayamıyorum. Çünkü deyimlerin farklı anlamları olduğu için karşımdaki kişiyi anlamakta güçlük çekiyorum. Bu yüzden deyimleri öğrenmek çok önemli.

Deyimleri öğrenirseniz, Türklerle konuşurken onların ne demek istediğini daha iyi anlarsınız. Ayrıca deyimleri öğrenmenin başka bir faydası daha var. Türklerle konuşurken bu deyimleri kullanırsanız daha havalı olursunuz.  Havalı demek yani cool demek Cool kelimesini de Türkçede kullanıyoruz bazen. Yani havalı olursunuz.

Bir de değinmek istediğim bir konu daha var. Değinmek istediğim yani üzerinde konuşmak istediğim bir konu daha var. İnternette Türkçe öğretenlere bakıyorum ve bazen çok gereksiz, çok fazla kullanılmayan deyimleri öğretiyorlar. Sizin çok nadir bilinen çok kullanılmayan deyimleri öğrenmeye* ihtiyacınız yok. O yüzden bu videoda size öğreteceğim deyimler bütün Türkler tarafından bilinen, herkes tarafından kullanılan, kitaplarda yazan, kitaplarda geçen yani herkesin bildiği, en sık kullanılan deyimlerden. Yani ben size sadece iki üç kişinin bildiği, sadece bir köyde kullanılan deyimleri öğretmeyeceğim. Herkes tarafından bilinen, herkes tarafından kullanılan, en sık duyacağınız, en çok ihtiyacınızın olacağı deyimleri öğreteceğim. Hadi başlayalım!

Birinci deyimimiz; göz atmak deyimi.

Göz atmak ne demek olabilir? Göz, bildiğiniz gibi göz. Bir göz, gözler. Atmak da mesela; ben bunu atıyorum, attım. Atmak da bu demek. Göz atmak ne olabilir?

Şimdi siz göz kelimesinin ne demek olduğunu biliyorsunuz. Atmak kelimesinin ne demek olduğunu biliyorsunuz. Ama yine de biri sizinle konuşurken bunu kullandığında ne demek istediğini anlamayabilirsiniz. Göz atmak demek bir şeye bakmak demek, ama hızlıca bakmak demek. Çok fazla incelemeden bakmak demek.

Mesela ben bu kitaba şimdi göz atacağım. Kitaba göz attım. Kitabı okumadım, kitabı incelemedim. Sadece göz attım. Sadece şöyle bir baktım.

Ya da mesela bu sayfaya göz atacağım. Sayfaya göz atıyorum. Yani sadece bakıyorum, çok az okuyorum. Ama uzun süre değil.

Göz gezdirmek deyimini de aynı şekilde kullanıyoruz. Mesela kitaba göz gezdiriyorum, kitaba göz atıyorum.

“Gezdirmek” ne demek onu da söyleyeyim. Örnek olarak vereyim; yurt dışından gelen akrabalarınıza bulunduğunuz şehri gezdirebilirsiniz. Y ada sabahleyin köpeğinizi gezdirebilirsiniz. Gezdirmek de bu anlama geliyor.

Birkaç tane daha örnek vereyim. Mesela işyerindesiniz ve bir iş arkadaşınızla konuşuyorsunuz. Ona şöyle diyebilirsiniz. Sana Whatsapp’tan gönderdiğim dosyalara göz atabilir misin?Yani bu dosyalara kısaca bakabilir misin?

Başka bir örnek daha vereyim.. Mesela sınavınız var ve sınavdan önce arkadaşlarınızla konuşuyorsunuz. Arkadaşınız mesela size sordu; Sınava çalıştın mı? Siz de şöyle cevap verebilirsiniz; çok çalışmadım, sadece notlara biraz göz gezdirdim. Notlara biraz göz attım.

Anladığınızı umarak ikinci deyime geçiyorum.

İkinci deyimimiz “göz boyamak” deyimi. Göz boyamak ne demek? Boyamak ne demek? Boyamak bir şeyi renklendirmek demek. Mesela bu bir kağıt, bu da bir kalem.. Ben şu anda kağıdı boyuyorum.

Ama göz boyamak ne demek? Makyaj yapmak olabilir mi?

Göz boyamak demek, iyi olmayan bir şeyi iyi gibi göstermek demek, iyi gibi göstermeye çalışmak demek. Mesela ben kötü bir insanım, ama –Örnek yani, gerçekten kötü bir insan değilim. Mesela ben kötü bir insanım ama insanlar beni sevsin diye onlara iyi davranıyorum. Onlara iyiymişim gibi görünüyorum. Yani onların gözünü boyuyorum.

Buna da bir örnek vereyim. Mesela arkadaşlarınızla konuşuyorsunuz.Ve bir kız var. Elif. Arkadaşınız size dedi ki, “Elif ne kadar da iyi bir kız, ne kadar tatlı bir kız. Çok yardımsever!” Siz de Elif’in gerçek yüzünü biliyorsunuz. Onun aslında iyi olmadığını biliyorsunuz. Şöyle diyebilirsiniz; “Elif hiç de iyi biri değil, sadece senin gözünü boyamaya çalışıyor.” Yani sadece seni etkilemeye çalışıyor. Sadece kendini sana iyiymiş gibi göstermeye çalışıyor.

Üçüncü deyimimiz “gözü ısırmak” deyimi.

“Isırmak” ne demek? Isırmak bir şeyi dişlerinin arasına alıp sıkmak demek. Tabi gözü ısırmak farklı bir şey. Göz nasıl ısırabilir? Örnek olarak, mesela arkadaşlarınızla bir kafede oturuyorsunu ve başka bir arkadaşınız daha geldi. Ama yanında yeni biri var. Yani sizin tanımadığınız biri var. Geldiler ve siz kızı tanımıyorsunuz ama sanki tanıyor gibisiniz. Sanki onu önceden görmüşsünüz, sanki onunla önceden tanışmışsınız. Ama nereden tanıdığınızı çıkartamıyorsunuz, kim olduğunu çıkartamıyorsunuz, hatırlayamıyorsunuz.

O zaman o kıza dönüp şöyle diyebilirsiniz; “Ya ben seni sanki bir yerden hatırlıyorum.” Tabi daha havalı olmak istiyorsanız da şöyle diyebilirsiniz.; “Benim gözüm seni bir yerden ısırıyor. Daha önce tanışmış mıydık?”

Böylelikle bir deyim kullanıp Türk arkadaşlarınıza hava atmış olursunuz. Adsfgkfgklfn

Son deyimimiz ise “göze almak” deyimi. Göze almak.

Almak ne demek muhtemelen biliyorsunuzdur. Mesela şu anda bu kitabı aldım, bu kitabı elime aldım, bıraktım. Göze almak demek bir tehlikeyi, kötü bir durumu önceden düşünüp kabul etmek demek, kabullenmek demek.

Mesela bir arkadaşınız size tıp okumak istediğini söyledi. Türkiye’de tıp altı sene. Yani altı sene okuman gerekiyor doktor olabilmen için. Siz de ona şöyle diyebilirsiniz; Demek tıp okumak istiyorsun.  Altı sene okumayı göze alabiliyor musun? Yani altı sene okuyacağının farkındasın ve bunu kabul ettin değil mi? Altı sene okumayı göze alıyor musun?

Arkadaşlarınızla veya sevgilinizle konuşurken onlar yanlış bir şey yaptıklarında veya sizi üzecek bir şey yapmak istediklerinde, “Beni kaybetmeyi göze alabiliyor musun? Diyebilirsiniz. Mesela siz bir işe başlamayı düşünüyorsunuz. Yeni bir iş kurmayı düşünüyorsunuz. Şöyle diyebilirsiniz;

“Bu işi kurmak için bütün paramı kaybetmeyi göze alıyorum. Yani bu işi kurarken bütün paramı kaybedebileceğimin böyle bir riskin olduğunun farkındayım. Ama yine de bu işi yapmak istiyorum.

Gözlerle ilgili çok fazla deyim var. Bir sürü var yani. Ama ben sadece sizin için video çok uzun olmasın diye dört tanesini seçtim.

Ayrıca bu tarz videolardan hoşlanıyorsanız kanalıma abone olabilirsiniz ve bir podcast serim var orta seviyedeki öğrenciler için. Onu da dinleyebilirsiniz. Açıklamalar kısmına koyacağım.

Kendinize çok iyi bakın. Görüşürüz.