– القصة الاولى للمستوى المتوسط-الغبار

  •     TOZ

Picture

   اقرا القصة بالتركية اولا و بعدها تأمل الترجمة و ركز على الكلمات الجديدة التي لا تعرف معناها

Picture

TOZ-1.Bölüm

Ali o sabah saat 6’da uyandı. Penceresinden dışarıya baktı. Hava güneşliydi. Kuşların sesini dinledi. Yatağından kalktı. Kedisi açlıktan miyavlamayabaşlamıştı bile. Hemen ona yemeğini verdi. Ve banyoya gitti.

Karnı pek acıkmamıştı. Sabahları kahvaltı etmeyi çok sevmezdi. Ama yine de bir şeyler yemek zorundaydı. Buzdolabının kapağını açtı. Bal, zeytin, peynir ve tereyağı çıkardı. Çay yaptı. En sevdiği şarkıyı açtı ve kahvaltısını etmeye başladı.

Bu sırada pencereden onu izleyen gözleri fark etmedi.  Bu gözler kalbi nefretle dolu birine aitti. Evet, bu gözlerin sahibi Ali’den nefret ediyordu. Ama sabırlıydı. Sessizce Ali’nin evden çıkmasını bekledi.

Ali kahvaltısını bitirdi. Bulaşıkları yıkadı ve salona gitti. Daha işe gitmesine çok vardı. Maketten minik bir ev yapıyordu. Onunla uğraşmaya başladı.

Bir süre sonra odasına gitti. Yeşil bir gömlek giydi. Bu gömlekten nefret ederdi ama giyecek başka bir şey bulamamıştı. Çok zayıflamıştı. Gömlek ona pek yakışmadı. Aynanın karşısına geçti. Saçlarını taradı. Dün olanlardan sonra işe gitmek istemiyordu. Yapmaması gereken şeyler yapmıştı.
 
TOZ-1.Bölüm
الغبار-الحلقة الاولى
Ali o sabah saat 6’da uyandı.
استيقظ علي ذاك الصباح في الساعة 6

Penceresinden dışarıya baktı.
 نظر الى الخارج من نافذته

Hava güneşliydi.
كان الجو مشمس

Kuşların sesini dinledi.
اسمع اصوات الطيور

Yatağından kalktı.
قام من سريره

 Kedisi açlıktan miyavlamaya başlamıştı bile.
قد بدأ قطته ان تموء بسبب الجوع

Hemen ona yemeğini verdi.
لقد أعطاها غذائها بسرعة

Ve banyoya gitti.
و ذهب الى المرحاض
 

Karnı pek acıkmamıştı.
لم يكن جائعا للغاية

Sabahları kahvaltı etmeyi çok sevmezdi.
عادة لم يكن  يعجبه الاكل الفطور صباحا

 Ama yine de bir şeyler yemek zorundaydı.
لكن مع ذلك كان يجب ان ياكل شيئا

Buzdolabının kapağını açtı.
فتح باب الثلاجة

 Bal, zeytin, peynir ve tereyağı çıkardı.
اخرج العسل، و الزيتون ، و اللبن ، و الزبدة

 Çay yaptı.
قام باعداد الشاي

 En sevdiği şarkıyı açtı ve kahvaltısını etmeye başladı.
شغل موسيقاه المفضّلة و بدا تناول الافطار   
 

Bu sırada pencereden onu izleyen gözleri fark etmedi.
في هذه الاثناء ، لم يشعر بالعيون تقاربه

  Bu gözler kalbi nefretle dolu birine aitti.
لقد كان هذه العيون ملك شخص قلبه مليء بالكراهة

 Evet, bu gözlerin sahibi Ali’den nefret ediyordu.
نعم، صاحب هذه العيون كان يكره علي

 Ama sabırlıydı.
ولكن كان صبورا

 Sessizce Ali’nin evden çıkmasını bekledi.
انتظر حتى يخرج علي من بيته

 
Ali kahvaltısını bitirdi.
علي انتهى من فطوره

 Bulaşıkları yıkadı ve salona gitti.
غسل الصحون و ذهب الى الصالون

Daha işe gitmesine çok vardı.
كان لديه وقت حتى العمل

 Maketten minik bir ev yapıyordu.
كان يصنع منزلا نموزجيا صغيرا

Onunla uğraşmaya başladı.
بدا العمل عليه
 
 

Bir süre sonra odasına gitti.
بعد قليل ذهب الى غرفته

Yeşil bir gömlek giydi.
ارتدى قميص احضر

Bu gömlekten nefret ederdi ama giyecek başka bir şey bulamamıştı.
كان يكره هذا القميص ولكن لم يجد شيئا اخر ليلبسه

 Çok zayıflamıştı.
قد خفف الوزن جدا

 Gömlek ona pek yakışmadı.
القميص لم يليق به كثيرا

 Aynanın karşısına geçti.
ذهب الى امام المراة

Saçlarını taradı.
مشط شعره

Dün olanlardan sonra işe gitmek istemiyordu.
لم يريد الذهاب الى العمل بعد ما حصل البارحة

 Yapmaması gereken şeyler yapmıştı.
قد فعل بعض الاشياء لم يتوجب عليه فعلها